İZAHA DAVET NEDİR?
Vergilendirme sürecinin takibi esnasında çeşitli sebepler ile mükellefler ile vergi daireleri arasında uyuşmazlıkların ortaya çıkması olağandır. Söz konusu uyuşmazlık iki temel yol ile çözüme kavuşturulabilir. Bunlardan ilki yargı yollarına başvurma halidir. Vergi dairesi ve mükellef arasında çıkan uyuşmazlık çeşitli idari çözüm yollarından geçerek çözümlenemez ise mükellef tarafından yargı yoluna başvurulabilir.
İkinci yol ise idari çözüm yollarıdır. Bu çözüm yolları somut tespit yapmak ve haksız vergilendirmeyi önlemek noktasında net bir çözüm sağlamak açısından yetersiz olsa da, idare tarafından vergiye hemen ulaşmak mükellef bakımından ise daha az ödeme yapmak açısından tercih edilmektedir. İzaha davet ise uyuşmazlığın çözümünde idari çözüm yoludur.
- İzaha Davet Kanuni Düzenleme
İzaha davet
Madde 370 – (Mülga: 30/12/1980-2365/89 md.; Yeniden düzenleme: 15/7/20166728/22 md.) (Değişik:5/12/2019-7194/25 md.)
- a) Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak, bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilir.
- Mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin idarece anlaşılması hâlinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmaz veya takdir komisyonuna sevk edilmez.
- Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması hâlinde, değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesriiçin, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.
- b) (a) fıkrası uyarınca yapılmış ön tespitlerin, verginin bu Kanunun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle ziyaa uğratılmış olabileceğine ilişkin olması hâlinde bu kapsamdaki mükellefler izaha davet edilmez. Şu kadar ki, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı, bir takvim yılında 100 bin (500.000 TL) Türk lirasını geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmayan mükelleflere ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilebilir. Mükelleflerce, haklarında yapılan tespite ilişkin yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez. Bu fıkra kapsamında kendisine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükellefler, tespitle sınırlı olarak bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. Bu fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır.
- c) Hazine ve Maliye Bakanlığı bu madde uyarınca ön tespiti ve/veya izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek mercii, yapılacak ön tespitin ve/veya izaha davetin şekli ve kapsamını, davet yapılacakları, yapılan izahın değerlendirme süresini, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Vergi Usul Kanunu’nun 370 inci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden 482 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de detaylar belirlenmiştir.
- Genel Bilgiler
İzaha davet, kelime anlamına paralel olacak şekilde mükellefe açıklama şansı tanınmasıdır. Söz konusu durum idarece yapılan araştırma kapsamında, mükellefin vergi ziyaına sebebiyet verilen eylemlere ilişkin çeşitli tespitler yapılması ve bu tespitlere ilişkin yaptırım uygulanmadan önce açıklama şansı tanınmasıdır. Burada dikkatle belirtilmesi gereken nokta, yapılan tespitlerin vergi ziyaını ispatlar nitelikte olmadığı, sadece bu noktada çeşitli emarelerin tespit edilmiş olmasıdır. Mükellefin yapacağı izahlar ve yeni delillerin ortaya çıkması ile tespite konu tüm emareler ortadan kaldırılabilir.
İzaha davet edilebilmesi için, üçüncü kişilerin şikayetinin olmaması, takdir komisyonuna sevk edilmemiş olması ve vergi incelemesi yapılmamış olması gerekmektedir. Bu usulün idarece tercih edilmesinin sebebi vergi ziyaından doğan kamu zararının ivedi olarak uzlaşı yoluyla tahsil edilmesidir. Diğer yandan ise mükellef açısından da yapılan açıklama kapsamında ceza almaktan kurtulabileceği gibi, alacağı ceza miktarında indirime de gidilebilir.
Mükellefin izaha davet yazısının tebliğinden itibaren otuz gün içerisinde izahı gerçekleştirmesi, izah neticesinde de 45 gün içerisinde kurul tarafından karar verilmesi gerekmektedir.
- İzaha Davet Sürecinin İşleyişi
İzaha davet süreci, çeşitli uygulama farklılıkları olsa da temel olarak belirli süreçlerden geçerek tamamlanır. Bu süreçlerin bilinmesi, olası ceza miktarların tespiti ve müvekkil açısından risk analizinin yapılmasını sağlamak amacıyla önem arz etmektedir.
- Ön tespit
Ön tespit Vergi dairelerince doğrudan veya dolaylı yoldan elde edilen çeşitli emarelerin tespiti ve bu tespitlerin İzah Değerlendirme Komisyonuna sevki sürecini kapsamaktadır. Hukuken geçerli bir ön tespit için, tespite konu emarelerin hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması önem arz etmektedir. Ön tespitin yapılabilmesi için şu şartlaırn birlikte gerçekleşmesi gerekir;
- Vergi kaybına sebebiyet veren emarelerin bulunması,
- Yetkili merci tarafından bu emarelerin tespit edilmiş olması,
- İzaha davete ve ön incelemeye konu olan işlemler bakımından vergi incelemesinin başlamamış olması,
- Takdir Komisyonu’na sevk işleminin gerçekleşmemiş olması,
- kişi tarafından vergi kaybına sebebiyet verilen işlemin ihbar edilmemiş olmaması.
Gerekmektedir. Bu şartların bir arada mevcut bulunmaması halinde mükellefin izaha davet edilmesi hukuka aykırıdır. Bu şartların birlikte gerçekleştiğinin tespiti halinde ise İzaha davet yazısı gönderilir.
- İzaha Davet Yazısı
Uygulamada, İzaha Davet Ön Tespit Tutanağı adıyla mükelleflere tebliğ edilmektedir. Söz konusu tebliğ içerisinde;
- Ad Soyad/Unvan,
- Vergi Kimlik No/ TC Kimlik No,
- Vergi Dairesi,
- Adres,
- Ön tespit yapılan husus,
- Ön tespit yapılan dönem,
- Ön tespit yapılan vergi türü,
- Ön tespite konu olan matrah ve matrah farkı,
- Ön tespite konu olan vergi ve vergi farkı,
- Açıklamalar,
- Referans numarası
Bulunur. Bu bilgilere ek olarak ise çeşitli kanuni açıklamaları içermesi gerekmektedir. Bu açıklamalar şu şekildedir;
- İzaha davet yazısının tebliğinden itibaren otuz gün içerisinde açıklamada bulunulması gerektiği,
- Açıklamada bulunması halinde kırk beş gün içerisinde komisyonca değerlendirme yapılarak sonucunun bildirileceği,
- Vergi ziyaı gerektiren bir durum olmadığının ve beyanname verilmesini gerektirir bir durum olmadığının anlaşılması halinde vergi inceleme ve takdir komisyonuna sev yapılmayacağı,
- İzahta bulunulmaması halinde VUK’un 370 inci maddesinde yer alan indirimli ceza uygulamasından yararlanılamayacağı ve mükellefin vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edileceği,
- Ön tespite ilişkin olarak yapılan izahın; izaha davet yazısında yer alan ziyaa uğramış olabilecek vergi tutarının doğrular nitelikte olması veya yeterli bulunmaması halinde, bu yöndeki değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde, hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla (izah zammı) aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezasının ziyaa uğratılan vergi üzerinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 370. maddesinin (a) fıkrası kapsamında %20 oranında kesileceği,
- İzahın yeterli görülmemesi halinde mükellefin vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edilebileceği,
- Mükellefin, yapacağı izahı desteklemek amacıyla başta defter ve belgeler olmak üzere VUK’un 3. maddesi kapsamında her türlü delili sunabileceği,
- Davet konusu ön tespitle ilgili olarak VUK’un 371. maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanılamayacağı.
Yer almalıdır. Söz konusu izaha davet içeriğinde eksiklerin yer alması, hukuki belirlilik ve ön görülebilirlik haklarının tesisi için zorunludur. Bu hususlarda eksik yer alması halinde işlemin hukuka aykırı olduğunu söyleyebiliriz.
- İzahın Değerlendirilmesi
Mükellefin yaptığı açıklamaların komisyonca yeterli görülmesi halinde vergi incelemesi veya takdir komisyonuna sevk edilmeyeceği yönünde karar verilir.
İzahın yeterli olmadığı yönünde bir karar tesisi halinde ise beyanname verilmesi gerektiği yönünde mükellefe tebligat yapılır. Bu tebligat sonrasında eksik veya verilmemiş beyannameler tamamlanması, hataların düzeltilmesi ve gecikmiş vergi ödemelerinin zamları ile birlikte otuz gün içerisinde ödenmesi halinde süreç neticelenir.
Mükellefin vergi komisyonunca belirlenen tutardan ayrı bir şekilde işlem gerçekleştirmesi uygulamada karşılaşılan bir durumdur. Vergi doğuran olayın gerçekleştiği durumların ayrılarak, komisyonunun belirlediği tutardan daha az miktarda beyanname verilir ise mükellef vergi incelemesi veya takdir komisyonuna sevk edilir.
Söz konusu davete rağmen süresi içerisinde açıklama yapılmaması halinde ise komisyon tarafından belirlenen tutar yönünden vergi ziyaı tespit edilmiş kabul edilecektir. Beyanın verilmemesine rağmen komisyon tarafından tespit edilen tutar yönünde işlem yapılması halinde vergi ziyaına konu indirimler uygulama alanı bulacaktır.
- Başvurulacak Hukuki Yol
İzaha davet süreci, ancak ve ancak izahın reddi halinde dava konusu edilebilir. Sürecin tamamlanmaksızın açılacak davalar, ortada bir işlem olmadığı gerekçesi ile reddedilecektir. İzahın reddinin iptali yönünde açılacak dava işlemleri ek bir talebe gerek olmaksızın durduracaktır. Bu durma hali vergi tarhı yapılmasının önüne geçecek, mükellef bakımından yargılamanın bitimine kadar güvence sağlayacaktır.
Dava açma süresi otuz gün olup, özel bir mazeret sunulmadığı sürece bu sürenin sonunda açılan davalar reddedilmektedir. İzaha davet komisyonun bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup, burada vergi mahkemesi bulunmaması halinde Vergi Denetleme Kurulu’nun bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Görevli mahkeme ise vergi mahkemesidir.